Etiketler
Almagest, Archimedes, Arşimet, Arşimet Burgusu, Batlamyus, Dioptra, Domenico Fetti, Erasistratos, Eratosthenes, Euclides, Henry Wyatt, Herofilos, Jaques Louis David, Kladyus Batlamyus, Le Sacre de Napoleon, Library of Alexandria, Ludovico Cardi Gigoli, Mısır İskenderiye, Odometre, Oklid, Pergeli Apollonis, Sokrates'in Ölümü, İskenderiye Kütüphanesi, İskenderiye Kütüphanesi'nin Yıkılması, İskenderiye Müzesi
İskenderiye Kütüphanesi, MÖ 3. yüzyılın başlarında Mısır’ın İskenderiye kentinde Ptolemaios hanedanı tarafından kurulmuş olan antik kütüphane. İskenderiye Müzesi olarak bilinen araştırma enstitüsünün bir bölümü olarak inşa edildi.İnsanlık tarihinde meydana getirilmiş önemli eserlerden biridir.
İskenderiye Kütüphanesi Antikçağ’ın en büyük dermesine sahip kütüphanesi olmuştur. Yaklaşık olarak 900.000 el yazmasına sahip olduğu belirtilen kütüphanede geniş bir çalışan kadrosu da yer almıştır. Eserlerin papirüslere yazılarak rulo şeklinde saklandığı belirtilmektedir.
Kral tarafından desteklenen kütüphanenin yayınevi görevi de görmüş olduğu rivayet edilmektedir. Yunan, Akdeniz, Ortadoğu, İran gibi medeniyetlere ait pek çok el yazması eserin Yunanca çeviri ve kopyaları burada hazırlanmıştır. İskenderiye Kütüphane’sinin dermesini geliştirmeye büyük önem verilmiş, gerektiğinde uzak bir yerden bir el yazması eser alabilmek için büyük meblağlar ödenmiştir.
İSKENDERİYE KÜTÜPHANESİ VE BİLİMİN GELİŞMESİ
İskenderiye gerek coğrafi konumu gerekse kütüphanesi sayesinde dönemin ünlü bilim adamlarının merkezi haline gelmiştir. Kütüphane olarak adlandırdığımız komplekste yer alan bilim evleri farklı branşlardan birçok bilim adamını ağırlamış ve bilimin gelişiminde önemli rol oynamıştır.
Bu bilim adamlarının bazılarına örnek verecek olursak; ilk söz etmemiz gereken isim Euclides ( Oklid ) ’tir. Öklid kütüphane içerisinde en büyük matematik okulunu kuran, Batı’da geometri eğitiminin temelini oluşturan “Elementler” ( Stoikheia) adlı eseri hazırlayan isimdir.
Pergeli Apollonios da matematik okulunun önemli bir üyesi olmuştur. “Konikler Hakkında” isimli kitabında elips ve parabolleri inceleyen Apollonios bu eseriyle sonraki dönemler için önemli bir yere sahiptir. Bunun yanı sıra irrasyonel sayılarla da ilgilenmiş, astronomiye de ilgi duymuş ve özellikle ay üzerinde çalışmalar yapmıştır.
Archimedes ( Arşimet ) ; Mekanik okulunu kurmuş ve “Arşimet Burgusu”nu bulmuştur. Arkhimedes Burgusu; su çekmeye yarayan, içinde helezon şeklinde silindirler olan bir alettir. Mekanik dahisi olarak anılan Arkhimedes’in bir rivayete göre gök cisimlerini resmetmek için gökküreler, bir cins plantaryum inşa ettiği söylenmektedir. Matematik alanında da deha olan Arkhimedes dairenin alanını hesaplamada kullanılan “pi” sayısını da bulan kişidir. Yine su saatlerini bulan Ktesibios ve daha çok mekanik oyuncaklarla ilgilenen Hero da mekanik okulunun önemli temsilcileri arasında yer almıştır. Bu okulda yol uzunluğunu ölçmeye yarayan “Odometre”, yer ölçümü için kullanılan “Dioptra” gibi aletlerin bulunması oldukça önemlidir.
İskenderiye Kütüphanesi tıp alanında da önemli isimlere ev sahipliği yapmıştır. Bu isimlerin başında Herofilos gelmektedir. Herofilos pratisyen hekim ve hoca olarak büyük ün kazanmış bir isimdir. İskenderiye içerisinde yaptığı kadavra incelemelerinin yanı sıra beyin, sinir sistemi, nabız, perhiz gibi alanlarda yaptığı incelemeler de önemlidir. Herofilos’tan sonra şüpheli ölümlerden sonra ölüm nedeninin bulunması için otopsi yapılması gerektiğini öne süren ve solunum üzerine araştırmalar yapan Erasistratos, tıp alanındaki bir diğer önemli isim olmuştur.
İskenderiye Kütüphanesi bünyesinde astronomi ve bu alanda çalışmalar yapan bilim adamlarına da değinecek olursak; bu isimlerin başında Baş Kütüphaneci Eratosthenes’in olduğunu söyleyebiliriz. Eratosthenes’in yer yuvarlağına dair yaptığı gözlemler, güneş üzerine yaptığı çalışmalar önemlidir. Yazdığı “Coğrafya” isimli eseri uzun süre temel eser olarak kullanılmıştır. Yine önemli bir gözlemci astronom olan Hipparkos ve Batlamyus astronomi okulunun diğer önemli temsilcileri olmuşlardır. Batlamyus’un optik üzerine yaptığı incelemeler, Yunan astronomisinin geniş bir özeti niteliğinde de olan eseri “Almagest” bilim tarihi açısından önemlidir. Yine geometri alanında da önemli çalışmalara imza atmıştır.
İskenderiye Kütüphanesi tüm bu çalışmalar ve bilim adamları sayesinde diğer bölgelerden gelen farklı gruplara da dönem dönem ev sahipliği yapmıştır. Kütüphane içerisinde bulunan okullar aynı zamanda dışarıdan gelenlere ders verilen kurumlar olmuştur.
İSKENDERİYE KÜTÜPHANESİNİN YIKILMASI
Genel görüş bu kütüphanenin, çıkan çeşitli fanatik görüşler nedeniyle, antik Pagan tapınakları ve yapıların imhası sırasında Hıristiyanlar tarafından yakıldığı yönündedir.
Bu görüşe göre 391 yılında Bizans’ın Mısır Valisi Theophilos,İskenderiye’de Mısır’ın eski din mensuplarına ait Osiris tapınağının yeri olan bir arsayı, kilise inşa edilmesi için Hrıstiyanlara verdi. Burada yapılacak kilisenin temel kazıları sırasında üzerinde eski dine ait yazılar bulunan bir taş çıktı. Hristiyanlar bunu bir alay konusu yaptılar. Bu olay şehirde oldukça kalabalık halde bulunan Pagan inancına mensup olanları kızdırdı ve sonunda İskenderiye’de dini bir ayaklanma çıktı. İki taraf çarpıştı, insanlar kitle halinde kılıçtan geçirildi. İskenderiye Kütüphanesi’nin olduğu bölge yerle bir edildi. İmparator I. Theodosius, valiye başka büyük şehirlere göre eski dinin İskenderiye’de hala neden bu kadar canlı olarak devam ettiğini sorunca, buna sebep olarak İskenderiye Kütüphanesi’nin eski putperestlik kültürünü devam ettiren kitaplarını ileri sürdü. İmparator, bunun üzerine hepsinin yok edilmesini emretti. İskenderiye Kütüphanesi’ndeki tüm eserler şehrin hamamlarına dağıtılarak yaktırıldı ve böylece insanlık tarihinin bu bilim ve kültür hazinesi yok oldu.
Daha önceleri bu kütüphanenin şehrin Müslümanlar tarafından alınmasından kısa bir süre sonra ikinci İslam Halifesi Ömer’in emriyle Mısır Fatihi Amr İbnül-Astarafından yakılarak yok edildiği ileri sürülmüştür. Bernard Lewis konu hakkındaki makalesinde, kütüphanenin Müslümanlar tarafından yok edildiği hikâyesinin doğruluğunu Alfred J. Butler, Victor Chauvin, Paul Casanova ve Eugenio Griffin gibi Batılı ilim adamlarının reddettiğini yazmaktadır.Kütüphanenin Sezar tarafından, İskenderiye’yi kuşattığı sırada yok edildiği görüşü de çeşitli tarihi eserlerde yer almaktadır. Kütüphanenin varlığını 4. yüzyıla kadar sürdürdüğü bilinmektedir. Sezar’ın kuşatmasında sadece bir bölümünün zarar görmüş veya yıkılmış olduğu da düşünülmektedir.
Günümüzde İskenderiye Kütüphanesi, eski kütüphanenin olduğuna inanılan alanda tekrar inşa edilmiş ve 2002 yılında hizmete açılmıştır.
nefissanatlarhapishanesi SÖZLÜĞÜ
1.) HENRY WYATT : İngiliz ressam. ( DOĞUM : 17 Eylül 1794 – ÖLÜM : 27 Şubat 1840)
2.) EUCLİDES ( OKLİD ) : Yunanca: Εὐκλείδης — Eukleídēs anlamına gelen MÖ 330 – 275 yılları arasında yaşamış İskenderiyeli bir matematikçidir.
Öklid gelmiş geçmiş matematikçilerin içinde adı geometri ile en çok özdeşleştirilen kişidir. Geometri dünyasında kapladığı bu seçkin yeri kendisinin büyük bir matematikçi olmasından çok, geometrinin başlangıcından kendi zamanına kadar bilinen ismi ile Öğeler adını taşıyan kitabında toplamıştır. Öklid derlemesinin tutarlı bir bütün olmasını sağlamak için, kanıt gerektirmeyen apaçık gerçekler olarak 5 aksiyom ortaya koyar. Diğer bütün önermeleri bu aksiyomlardan çıkarır.
Eğitimini Akademi’de tamamladıktan sonra İskenderiye’de büyük bir matematik okulu kuran Öklid, çağlar boyu matematikle ilgilenen hemen herkesin gözdesi olmuştur. Geometriyi ispat ve aksiyomlara dayalı bir dizge olarak işleyen 13 ciltlik kitabı “Elementler” bu alandaki ilk kapsamlı çalışmaydı. Kendinden önceki Tales, Pisagor, Platon, Aristoteles gibi matematikçi ve geometricilerin çalışmalarını temel alan Öklid’in bu yapıtı, iki bin yıl boyunca önemli bir başvuru kaynağı olarak kullanılmıştır.Düzlem geometrisi, aritmetik, sayılar kuramı, irrasyonel sayılar ve katı cisimler geometrisi Öklid’in kitabında ele aldığı başlıca konulardı. Öklid’in her önermeyi daha önceki önermelerden çıkarma yöntemi, kendisine atfedilen “geometrinin babası” sözünü de haklı kılar. Kitapta yer alan aksiyomlara, teoremlere ve ispatlara dayanan sentez yöntemlerinin Batı düşüncesi üzerindeki etkisinin Kitabı Mukaddes’ten sonra ikinci sırada yer aldığı söylenir. Russell, Öğeler’in bugüne kadar yazılmış en büyük kitap olduğunu ileri sürer. Einstein ise “Gençliğinde bu kitabın büyüsüne kapılmamış bir kimse, kuramsal bilimde önemli bir atılım yapabileceği hayaline kapılmasın” der.
Öklid geometrisi 19. yüzyılın başına kadar rakipsiz kaldı. Hatta 20. yüzyılın ortalarına kadar bile orta öğretimde geometri, Öklid’in öğelerine bağlı olarak okutuldu.
Öklid’in yaşamı konusunda hemen,hemen hiçbir şey bilinmiyor. Önceleri bir Yunan kenti olan Megara’da doğduğu sanıldıysa da, sonradan Megaralı Öklid’in, Öğeler’in yazarı İskenderiyeli Öklid’den yüzyıl kadar önce yaşamış olan bir felsefeci olduğu ortaya çıkmıştır.
Öklid üzerinde çalıştığı proje hakkında diyor ki: “bir doğru istenildiği kadar uzatabilir.” ve “İki noktadan bir ve yalnız bir doğru geçer.”
3. ) PERGELİ APOLLONİUS : Yunan matematikçi.Zamanında çok bilinmeyen, fakat 1600 yıllarında değeri anlaşılan Yunan matematikçilerinden biri Pergeli Apollonius’tur. Eski devirlerin en büyük matematikçilerinden biridir. MÖ 267 veya 262 yıllarında, Pamfiye denilen Teke sancağının Perge kentinde dünyaya gelmiştir. Mısır’ın İskenderiye kentine giderek, Öklid’ten sonra gelen matematikçilerden dersler alarak kendini yetiştirmiştir. Bir aralık Bergama’ya giderek orada kalmış, burada matematikçi Ödemus ve eski Bergama hükümdarı Atal ile ilmi ilişkilerde bulunmuştur. Matematikçi Pappus, Apollonius’un, bencil, üne düşkün, kibirli ve gururlu birisi olduğunu yazmaktadır. Apollonius’un yaptığı çalışmalar ve buluşları onun bu zayıf taraflarını örtecek kadar kuvvetlidir. Çarpmaya ait birçok buluşu vardır. Tümü geometriye ait olan yedi sekiz kitabı vardır. Koniklere ait buluşları onu şöhretin zirvesine çıkarmıştır. Birçok eserinin kaybolmasına karşın, bazı yapıtları Pappus tarafından yeniden ortaya çıkarılmıştır.
Öklid geometrisini benimseyerek onu daha ileri düzeylere götürmüştür. Teorik ve sentetik geometrici olarak, 19. yüzyıldaki Steiner’e kadar Apollonius’un bir eşine daha rastlanamaz. Konikler adı altında bugün bildiğimiz elips, çember, hiperbol ve parabol kesişimlerine ait problemlerin birçoğu Apollonius tarafından bulunmuştur. Konikler her ne kadar Apollonius’tan 150 yıl kadar önce üzerinde çalışılmışsa da, Apollonius kendisinden önceki çalışmaları ve kendi öz buluşlarını sekiz kitapta toplamıştır. Bunların çoğu onun çalışmaları ile ilerlemiştir. Yedi tane de yeni araştırması vardır. Bu araştırmaların bazıları Arapça’dan çevirmedir. Yine, analitik geometri özelliklerinin hemen hemen tümünü Apollonius’a borçluyuz.
Dairesel tabanlı ve tepesinin her iki tarafından sonsuza kadar uzatılmış bir koni bir düzlemle kesilirse, düzlemle koni yüzeyinin kesişimi olan eğri, doğru, çember, hiperbol, elips veya parabol olacağını ilk kez Apollonius göstermiştir. Merminin yörünge denkleminin bir parabol olacağı yine Apollonius tarafından bulunmuştur. Ayrıca, astronomide önemli buluşları vardır.
Elips, hiperbol ve parabol, Eflatun tarafından mekanik eğriler olarak adlandırılmıştır. Bu eğriler, yalnız cetvel ve pergel yardımıyla çizilemezler. Buna karşın, pergel ve cetvel yardımıyla, bu eğrilerin istenilen sayıda noktalarını elde edebiliriz. Apollonius ve konikler üzerine çalışma yapanların diğer bir hizmeti de, Kepler ve Kopernik’in Güneş ve gezegenlerin yörüngelerini hesaplamasında kullanmasıdır. Eğer bu geometriciler olmasaydı, Newton çekim kanununu belki de hiç bulamayacaktı. Yani, Kepler’in gezegenlerin yörüngeleri hakkındaki ince ve ustalıklı kullandığı hesaplamaları, Newton’un çekim kanununa ortam hazırlamıştır. Pergel ve cetvel yardımıyla üç çembere teğet çizme, Apollonius problemi olarak bilinir. Yine, sabit iki noktaya olan uzaklıkları oranı sabit olan noktaların geometrik yeri, bu sabit noktaları birleştiren doğru parçasını, verilen orana göre içten ve dıştan bölen noktalar arasındaki uzaklığı çap kabul eden bir çemberdir.
4. ) ARCHİMEDES ( ARŞİMET ) : Yunan matematikçi,fizikçi, astronom, filozof ve mühendis.
Antik dünyanın ilk ve en büyük bilim adamı olarak kabul edilir. Hidrostatiğin ve mekaniğin temelini atmıştır.
Bir hamamda yıkanırken bulduğu iddia edilen suyun kaldırma kuvveti bilime en çok bilinen katkısıdır. Bu kuvvet cismin batan hacmi, içinde bulunduğu sıvının yoğunluğu ve yerçekimi ivmesinin çarpımına eşittir. Ayrıca, pek çok matematik tarihçisine göre integral hesabın kaynağı da Arşimet’tir.
ESERLERİ ;
Arşimet’in yapıtlarının çoğu Samoslu (Sisam) Konon ve Kireneli Erastosthenes gibi dönemin ünlü matematikçileriyle yazışma biçiminde ve tamamen kuramsal içeriktedir. Yapıtlarının dokuz tanesinin Yunanca asılları günümüze kadar ulaşmıştır. Yapıtlarının uzun yıllar karanlıkta kalmış; matematiğe katkısı yapıtlarının 8. ya da 9. yüzyılda Arapça’ya çevrilmesine kadar gerçekleşememiştir. Örneğin Arşimed’in başka matematikçilere katkı sağlaması amacıyla yazdığı “Yöntem” isimli çok önemli bir eseri 19. yüzyıla kadar karanlıkta kalmıştır.
1.) Denge üzerine (2 cilt). Mekaniğin belli başlı prensipleri, geometri metodları ile açıklanır.
2. ) İkinci Derecede Paraboller
3. ) Küre ve Silindir Yüzeyi Üzerine (2 cilt). Bir kürenin bir parçasının alanı, bir dairenin alanı, silindirin alanı ve bu cisimlerin alanlarının karşılaştırılması ile ilgili bilgiler vermiştir.
4. ) Spiraller Üzerine. Arşimed bu eserde spirali tanımlamış, spiralin yarıçap vektörünün uzunlukları ile açılarını incelemiş, vektörün tanjantını hesaplamıştır.
5. ) Konoidler Üzerine
6. ) Yüzen Cisimler Üzerine (2 cilt). Hidrostatiğin temel prensipleri verilmiştir.
7. ) Dairenin Ölçülmesi
8. ) Sandreckone. Arşimed’in sayı sistemleri üzerine yazdığı ve büyük sayıları ifade etmek için oluşturduğu sistemi içerir.
9. ) Mekanik Teoremlerin Yöntemi. Ünlü dilbilimci Heiberg tarafından 1906 yılında, İstanbul’da eski parşömenler arasında (üzeri kazınmış ve sonra yeniden yazılmış olarak) bulunmuştur.
5. ) DOMENİCE FETTİ : İtalyan ressam. İtalyan ressam ve mimar Ludovico Cigoli ya da öğrencisi italyan ressam Andrea Commodi’nin yaklaşık 9 yıl ( 1604-1613 yılları arasında ) Roma’da çıraklığını yaptığı söyleniyor. Daha sonra 1613-1622 yılları arasında Mantua’da çalıştı, ve Dük Ferdinando I Gonzaga tarafından himaye edildi . Ducal Sarayı’nda Ovalaklar ve Balıklar Mucizesi’ni boyadı. ( DOĞUM : 1589 Roma , İTALYA- ÖLÜM : 1623 )
6. ) LUDOVİCO CARDİ GİGOLİ : Geç Maniyerist ve erken Barok döneminin İtalyan ressam ve mimarıdır. ( DOĞUM : 12 Eylül 1559, Toskana, İTALYA – ÖLÜM : 18 Haziran 1613, Roma, İTALYA )
7. ) ANDREA COMMODİ : Erken Barok dönem İtalyan ressam. Floransa’da doğdu, fakat çoğunlukla Roma’da aktif olarak ressam Cigoli’nin öğrencisi oldu. Floransa’daki Accademia galerisinde San Carlo ai Catinari’nin kutsallığında ve Melekler’in Düşüşünde freskler çizdi . Öğrencilerinden birisi, Roma’ya taşınan ve İtalyan Barokunun yükselen figürlerinden biri haline gelen küçük bir Pietro da Cortona’ydı. Başka bir öğrenci Giovanni Battista Stefaneschi idi. ( DOĞUM : 1560, Floransa, İTALYA – ÖLÜM : 1648, Floransa, İTALYA )
8. ) KTESİBİOS ( TESİBİUS ) : Antik İskenderiye’deki Yunan mühendisliği ekolünün ilk ve önemli temsilcilerindendir. Aristotales’ten sonra Arşimed’den önce yaşamıştır. Ktesibios tarafından İskenderiye’de yazılmış olan eserlerin tümü kaybolmuştur. Ktesibios’u kaynak olarak gösteren diğer eserler ve yazarlar (Vitruvius, Athenaeus, Bizantiyonlu Filyon) sayesinde kendisi hakkındaki mevcut bilgiye ulaşılmıştır.
İskenderiye’li Ktesibios berber çırağı iken tahminen MÖ 275 yıllarında su orgu müzik aletini geliştirmiştir. Bu alet aynı zamanda bilinen ilk tuşlu çalgı ve kilise orgununda atası kabul edilmektedir.
9. ) ODOMETRE : Otomobil, bisiklet gibi hareketli vasıtalarda alınan yolu kilometre veya mil olarak gösteren alet. En çok bilineni otomobillerde kullanılanıdır. Odometrelerin çalışması, manyetizma ve elektrik enerjisiyle sağlanır.
10. ) DİOPTRA : M.Ö. 3. yüzyıldan kalma klasik bir astronomik ve ölçüm aletidir . Açı ölçerlerle donatılmışsa , açıları ölçmek için kullanılabilir .
Yunan gökbilimcileri , yıldızların konumlarını ölçmek için dioptra’yı kullandı ; Hem Öklid hem de Geminus, astronomik eserlerinde dioptraya atıfta bulunur. Ptolemeios zamanında (2. yüzyıl CE), astronomik alet olarak eski haline geldi ve yerine armillary küre geldi .
11. ) HEROFİLOS : M.Ö 300’lü yıllarda ilk defa “kan dolaşımı kalpten başlıyor.” savını ortaya atmış antik yunan düşünürü ve bilim insanı. ( DOĞUM : MÖ 335, Kalkedon – ÖLÜM : MÖ 280, İskenderiye, MISIR )
12. ) ERASİSTRATOS : Yunan bir anatomist ve I. Selevkos Nikator’un kraliyet doktorudur.
Herofilos’la birlikte İskenderiye’de anatomik araştırmalarını yaptıkları bir okul kurmuşlardır. Erasistratos, kalbin kapakçıkları ile ilgili yaptığı tanımlamalarla itibar kazanmış ve aynı zamanda kalbin duyguların merkezi olmadığını ama onun yerine bir pompa işlevi gördüğünü saptamıştır. Erasistratos, toplardamarlarla atardamarların farkını ilk saptayanların arasındadır. O, atardamarların tamamıyla hava dolu olduğuna ve hayvansal ruhu (pneuma) taşıdığına inanmıştır. Atomların temel vücut elemanları olduğuna inanmıştır ve sinirlerin beyinden sinirsel bir ruh taşıdığını düşünmüştür. Sensör ve motor sinirlerin işlevlerinin farkını belirlemiş ve bunları beyne bağlamıştır. Erasistratos, serebrumla ve beyincikle ilgili yaptığı derinlemesine açıklamalarıyla da itibar kazanmıştır, çünkü bu açıklamalar dünyada bu konuyla ilgili yapılan ilk açıklamalardan sayılmaktadır.
13. ) JACQUES LOUİS DAVİD : Neoklasik tarzı tasarımlarıyla tanınan sanat tarihinin en önemli ressamlarından biriydi.
Arkadaşları Maximilien de Robespierre ve Jean-Paul Marat ile Fransız Devrimi’nin aktif bir destekçesi olan David, Fransız Cumhuriyeti’nin aktif bir sanat diktatörüydü. Robespierre’in devrilmesi üzerine hapse giren David, Napolyon döneminde İmparatorluk tarzını kullanmış ve Venedik renklerine önem vermiştir. Oldukça fazla hayranı vardı ve Fransız sanatının 19. yüzyıldaki temsilcisi olmuştu. Le Sacre de Napoléon ve Sokrates’in Ölümü önemli eserlerindendir. ( DOĞUM : 30 Ağustos 1748 Paris, FRANSA – ÖLÜM: 29 Aralık 1825 Brüksel, BELÇİKA )
14. ) LE SACRE de NAPOLEON : Napolyon’un resmî ressamı olan Fransız ressam Jacques-Louis David’in 1805-1807 yılları arasında tamamladığı ve 1808’de ilk defa sergilenen tablodur. Neoklasisizm akımının bir örneği olan eser günümüzde Paris’te Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir. Bu kopyanın dışında Versay Sarayı’nda başka bir kopyası sergilenmektedir.
15. ) SOKRATES’İN ÖLÜMÜ : Fransız ressam Jacques-Louis David’in 1787 yılında yaptığı bir yağlıboya tablodur. Bazı Atinalılara karşı düşüncelerini ifade etmesi ve gençlerin ahlakını bozma suçlamaları sonucunda baldıran zehri içirilerek ölüme mahkûm edilen Yunan filozof Sokrates’in ölüm sahnesini temsil eder. Tablo aynı zamanda yatağın ucunda keder içinde oturan Kriton’u ve Sokrates’in dizini kavrayan kişi olarak ise Platon’u tasvir eder.
16. ) ERATOSTHENES : Yunan matematikçi , coğrafyacı, astronom ve filozoftur.
Eratosthenes, geography (Türkçeye Arapça üzerinden Yunancadan geçen coğrafya) kelimesini kullanan ilk kişidir ve coğrafya biliminin temellerini atmıştır.Ayrıca enlem ve boylam sistemini icat etmiştir.Dünyanın çevresini hesapladığı bilinen ilk insandır. Dünyanın çevresini stadyum uzunluk birimine göre dikkate değer bir doğruluk ile hesaplamıştır. Bunun yanında eksen eğikliğini hesaplayan da ilk kişidir (yine dikkate değer bir doğrulukla), Dünya’nın Güneş’e olan uzaklığını tam olarak hesaplamış ve 29 Şubatı kullanarak takvimde ortaya çıkan senkronizasyon problemini ortadan kaldırmıştır.Coğrafi ve kartografik bilgilerini kullanarak paralel ve meridyenlerle yapılmış ilk Dünya haritasını çizmiştir. Ayrıca Eratosthenes bilimsel kronolojinin kurucusudur ve Truva’nın fethinden Büyük İskender’e kadar yaşanan edebi ve politik olayları saptamak için çalışmalar yapmıştır.Suda tarihi ansiklopedisine göre dünya ikincisi olduğuna inandığı için Eratosthenes’e aynı dönemde yaşayan insanlar Yunancanın 2. harfi olan Beta lakabını takmışlardır.
17. ) KLAUDYOS BATLAMYUS : İskenderiyeli Yunan matematikçi,coğrafyacı ve astronom. Yaklaşık olarak 85 ve 165 yılları arasında yaşadığı kabul edilir.
Batlamyus, iki önemli yapıtın yazarıdır: Büyük Bileşim ve Coğrafya. Bu yapıtlar Avrupa’daki Ortaçağ’ın bitişinde önemli yere sahiptir. Kitapların Latinceye çevrilişi ancak 12. yüzyılda yapılmıştır.
Büyük Bileşim (Arapça: Kitab el Macisti, Latince: Almagest, Yunanca: Mathematike Syntatksis), Yunan ve Babil uygarlıklarının gökbilim bilgilerinin bir derlemesidir. Derlemenin çoğu kendisinden üç yüzyıl önce yaşamış olan Hiparkus’a dayanır. Yapıtta Dünya merkezli bir Güneş Sistemi modeli önerilir. Bu model, Kopernik’in güneş merkezli modeline dek Batı ve İslam dünyalarında geçerli model olarak kabul edilmiştir. Kitapta ayrıca düzlem ve küresel trigonometri hakkında bir inceleme bulunmaktadır.
Batlamyus’un diğer önemli yapıtı Coğrafya da bir derlemedir. Çağının Roma İmparatorluğu’nda bilinen coğrafya bilgileri bu kitapta toplanmıştır.
Batlamyus astronomi, matematik, coğrafya ve optik alanlarına katkılar yapmıştır; ancak en çok astronomi çalışmalarıyla tanınır. Zamanına kadar ulaşan astronomi bilgisinin sentezini yapmış ve bunları Mathematike Syntaxis (Matematik Sentezi) adlı yapıtında toplamıştır. Bu eser daha sonra Megale Syntaxis (Büyük Derleme) olarak anılmış ve Arapça’ya çevrilirken başına Arapça’dakiler harf-i tarif takısı olan el getirildiği için, ismi el-mecistî biçimine dönüşmüştür; daha sonra Arapça’dan Latince’ye çevrilirken Almagest olarak adlandırıldığından, bugün Batı dünyasında bu eser Almagest adıyla tanınmaktadır.
Almagest, on üç kitaptan oluşur;
Birinci Kitap, kanıtlarıyla birlikte yer merkezli dizge’nin ana çizgilerini verir;
İkinci Kitap, Menelaus’un teoremiyle, küresel trigonometri bilgilerini ve bir kirişler tablosunu içerir; burada örnek problemler de çözülmüştür;
Üçüncü Kitap, Güneş’in hareketini ve yıllık süreyi anlatır;
Dördüncü Kitap, Ay’ın hareketini ve aylık süreyi konu edinir;
Beşinci Kitap, aynı konularla ilgilidir. Ay’ın ve Güneş’in mesafelerini tartıştığı gibi, bir usturlabın yapılışı ve kullanılışı hakkında da ayrıntılı bilgiler sunar;
Altıncı Kitap, gezegenlerin kavuşumları ve karşılaşımlarını, Güneş ve Ay tutulmalarını inceler;
Yedinci ve Sekizinci Kitap, durağan yıldızlarla ilgilidir; meşhur devinme tartışmasını, Batlamyus’un durağan yıldızlar kataloğunu ve gök küresi aleti yapabilmek için gerekli yöntem bilgisini içerir;
Geriye kalan beş kitap ise devingen yıldızların, yani gezegenlerin hareketlerine ayrılmıştır ve yapıtın en özgün kısmıdır.
KAYNAKÇA
2. ) https://www.turkcebilgi.com/
3. ) https://www.britannica.com/
4. ) www.ancient.eu
5. ) www.newworldencyclopedia.org
6. ) www.tate.org.uk
7. ) www-history.mcs.st-andrews.ac.uk
8. ) https://commons.wikimedia.org/
9. ) www.bbc.co.uk
10. ) http://archimedespalimpsest.org
11. ) https://www.famousscientists.org
12. ) www.storyofmathematics.com
13. ) www.britishmuseum.org
14. ) www.artnet.com
15. ) www.artcyclopedia.com
16. ) www.metmuseum.org
17. ) medical-dictionary.thefreedictionary.com
18. ) www.jacqueslouisdavid.org
19. ) www.biography.com
20. ) www.maa.org
DETAYLI KAYNAKÇA
1. ) “of Alexandria İskenderiye Kütüphanesi.” Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica Online. Encyclopædia Britannica Inc.
2.) Mostafa El-Abbadi ve Omnia Mounir Fathallah, What Happened to The Ancient Library of Alexandria?, Brill, 2008, sayfa 214
3. ) Bernard Lewis’in “The Arab Destruction of the Library of Alexandria: Anatomy of a Myth” (İskenderiye Kütüphanesi’nin Araplar Tarafından Yıkımı: Bir Efsanenin Anatomisi) adlı makalesinin çevirisi
6. ) Sinan Sertöz, Arşimet’in Küreleri, Matematik Dünyası Cilt 4, Sayı 3, 1994
7. ) “Ctesibius-Of-Alexandria”(İngilizce). britannica.
8. ) Lahanas, Mihalis. “Ctesibius of Alexandria”
9. ) Ali Nesin, Öklit Geometrisinin Belitleri (postülatları), Matematik Dünyası 2004
10. ) Ali Ülger, Matematiğin Kısa Bir Tarihi, Üniversite ve Toplum,Cilt 5, Sayı 1,Ocak 2005
11. ) Bertrand Russell, Batı Felsefesi Tarihi (1961), Çev: Muammer Sencer, Say Yay 1997
12. ) Suda Ansiklopedisi Eratosthenês ε 2898
13. ) Cemal Yıldırım, Bilim Tarihi, Remzi Kitabevi 1991
14. ) Cemal Yıldırım, Matematiksel Düşünme, Remzi Kitabevi 2004
15. ) James E. McClellan III ve Harold Dorn, Dünya Tarihinde Bilim ve Teknoloji (1999), Çeviren: Haydar Yalçın, Arkadaş Yayınları 2006
16. ) John D. Barrow, Olanaksızlık (1998), Çev: Nermin Arık, Sabancı Üni Yay 2002
17. ) Meydan Larousesse, Büyük Lugat ve Ansiklopedi, Ptolemaios maddesi.