Etiketler
Achille, Adana Arkeoloji Müzesi, Adıyaman Müzesi, Afyon Boldavin Müzesi, Afyonkarahisar Müzesi, Akhilleus, Akhilleus Lahti, Alanya Arkeoloji Müzesi, Antalya Müzesi, Augusta, Aşil, Bodrum Kalesi, Bodrum Kalesi ( Bugün Sualtı Arkeoloji Müzesi), Bolu Müzesi, Bursa Arkeoloji Müzesi, Calypso, Cam Koleksiyonu, Edward Dodwell, George Thomson, Gustave Moreau, Hera, Herakles, Herkül, Hermes, Hidra, Homeros, Johann Heinrich Wilhelm Tischbein, Junı, Kalypso, Khaos, Kronos, Landes Museum, Landes Museum Oldenburg, Miken Uygarlığı, Odisseas, Odysseus, Prometheus, Türkiye'deki Arkeoloji Müzeleri, Titan, Troya, Troya Savaşı, Truva, Truva Atı, Ulysses, Ulyxes, Yanık Kışla Müzesi, Yunan Mitolojisi, Zeus, İthaka
TÜRKİYE’DEKİ ARKEOLOJİ MÜZELERİ , BÖLÜM : I
1.) ADANA ARKEOLOJİ MÜZESİ : Adana’nın ve bütün Çukurova’nın tarihi eserlerinin sergilendiği Müze, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuştur. Bu nedenle Türkiye’nin en eski on müzesinden birisidir.
Koleksiyon ;
Müzede 17.071 adet arkeolojik eser ve 26.547 adet sikke bulunmaktadır. Bahçe Müze girişinde Hitit dönemine ait Kapı Arslanı Silifke / Taşucu’ndan ve Uzuncaburç’tan getirilen iki adet Augustus heykeli ile zengin çelenkli lahitler, küpler, mancınık gülleri, yazıtlar, sunaklar ve çeşitli mimari parçalar sergilenmektedir.
Giriş Kat Taş eserler salonudur. Buradaki Troya savaşlarını yüksek kabartma biçiminde betimleyen mermer lahit Tarsus’tan getirilmiştir. “Akhilleus Lahti” adıyla bilinmektedir.
Ayrıca Seyhan Baraj gölünde kalan Augusta antik kentinden getirilen Medusalı Lahit ile Karataş / Magarsus antik kentinden getirilen insan boyutundaki bronz Karataş heykeli bu salonun en çok ilgi gören eserlerindendir.
Müze tadilat nedeniyle ziyarete kapalıdır.
Tatil Günü : Yok
Giriş Ücreti: 5 TL
2. ) ADIYAMAN MÜZESİ : Adıyaman’da kurulu, 22.000 eser sergilenen bir müzedir. Şehir merkezinde, Atatürk Bulvarı üzerinde bulunur.
Tarihçe ;
Müze çalışmalarına 1978 yılında başlanmış, 1982 yılında şimdiki modern binasına taşınmıştır.
Koleksiyon ;
Müze arkeolojik ve etnoğrafik eserlerin sergilendiği iki bölüme ayrılır. Osmanlı, Selçuklu, Bizans, İslam, Roma İmparatorluğu ve Helenistik devirlere ait eserler yanında, paleolitik devre kadar uzanan eserler mevcuttur. Etnoğrafik bölümde Adıyaman ve çevre yörelerin giyim-kuşam, takı, dokumalar ve metal ev eşyaları sergilenmektedir.
Tatil Günü : Pazartesi
Giriş Ücreti: 5 TL
3. ) AFYON BOLVADİN MÜZESİ ( YANIK KIŞLA MÜZESİ ) : Afyon’un Bolvadin ilçesinde yer alan, hem arkeolojik, hem etnografik eserlerin sergilendiği belediyeye ait karma bir müzedir.
Müze, 15 Kasım 1987’de ziyarete açılmıştır.2008’de “Yanık Kışla” diye adlandırılan tarihi askeri binaya taşınmıştır.
Tarihçe ;
687 m² kapalı, 232 m² açık alana sahip ilk müze binası, belediye sineması (Işık Sineması) olarak yapılmış, bir süre sonra belediye kültür merkezi olarak kullanılmış ve nihayet 1987 yılında belediye tarafından alınan kararla müze haline getirilmiş iki katlı bir bina idi.
O güne kadar Bolvadin Lisesi’nin bahçesinde ve Alkoloid Fabrikası’nda toplanan 50 kadar arkeolojik eser, binanın müzeye dönüştürülmesinden sonra binaya getirilmi müze koleksiyonunun çekirdeğini bu eserler oluşturmuştur. Müzenin ilk müdürü ve müzenin kurucusu olarak Nurettin Özkan görevlendirilmiştir.
Müze, 2008 yılında Yanık Kışla binasına taşınmış, eski bina müze olarak restore edilmiştir.
Koleksiyon ;
Müzede Erken Tunç Çağı, Antik Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait buluntular ile yöresel gelenek ve görenekleri yansıtan etnoğrafik malzemeler sergilenmektedir.
Sergilenen malzemeler arasında Bolvadin’deki haşhaş üretimi ve kullanımına, Eber Gölü yöresindeki kamıştan hasır üretimine ilişkin fotoğraf ve malzemeler; kavaflık, koşumculuk, marangozluk, berberlik, çiftçilik, demircilik gibi mesleklere ait malzemeler; pekmez imalathanesi malzemeleri, kaymak imalat malzemeleri ile mamullerinin figürleri;çeşitli mutfak malzemeleri, elbiseler, ağırlık-tartı malzemeleri, ateşli ve ateşsiz silahlar, Roma ve Bizans ağırlıklı, Beylik, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti sikke ve para koleksiyonları vardır. Roma, Bizans lahit parçaları ve steller, Osmanlı mezar taşları da müze koleksiyonunda yer alır.
Bolvadin Gelin odası ve Bolvadin Oturma odası olarak düzenlenmiş iki teşhir salonu yapılmıştır.
Adres: Yakup Şevki Paşa Mah. Yanıkkışla Belediye Müzesi Bolvadin ,Afyonkarahisar
Telefon : 02726127599
4. ) AFYONKARAHİSAR MÜZESİ : Afyonkarahisar’da kurulu, 44.383 eser sergilenen bir müzedir. Şehir merkezinde, Konya yolunda Kurtuluş Caddesi üzerinde bulunur.
Tarihçe ;
1933 yılında açılan müze, 1971 yılında şimdiki modern binasına taşınmıştır.
Koleksiyon ;
Roma ve Bizans İmparatorluğu, Hitit, Frigya ve Hellenistik devirlerine ait eserler yanında, paleolitik devre kadar uzanan eserler mevcuttur. Müzenin bahçesinde de zengin bir heykel ve mimari eser envanteri bulunmaktadır.
Tatil Günü : Pazartesi
Giriş Ücreti : 5 TL
Adres : Zafer, 03040 Afyonkarahisar Merkez/Afyonkarahisar
Telefon : 0272 215 11 91
5. ) ALANYA ARKEOLOJİ MÜZESİ : Antalya ili Alanya ilçesinde bulunan müze.
Tarihçe ;
Müze, Ankara’da bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nden getirilen Tunç Çağı, Urartu, Frig ve Lidya dönemine ait eserlerle 1967 yılında açılmıştır. Daha sonra, bölgedeki kazı çalışmalarından çıkan eserlerle müze genişlemiş ve zenginleşmiştir.
Koleksiyon :
Müzenin arkeoloji ve etnografya bölümleri vardır. Arkeoloji bölümünde Alanya çevresinde bulunarak sergilenen en eski tarihli eser, M.Ö. 625 yılına ait Fenike dilinde bir taş yazıttır. Müzenin en önemli eseri ise mitolojide dramatik bir öyküsü olan Herakles’in heykelidir. İsa’dan sonra 2. yüzyıla tarihlenen bronz döküm Herakles heykeli ayrı bir salonda sergilenmektedir.
Alanya Arkeoloji Müzesi’nde Arkaik, Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans dönemine ait bronz, mermer, pişmiş toprak, cam ve mozaik buluntularla zengin bir kül kutuları ve sikke koleksiyonu vardır. Bunların yanı sıra Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait Türk – İslam eserleri de bulunmaktadır.
Etnografya bölümünde Alanya çevresinden derlenen ve bölgenin folklorik özelliklerini yansıtan, yörük kilimleri, alaçuvallar, heybeler, giysiler, işleme örnekleri, silahlar, günlük kullanım kapları, takılar, el yazmaları ve yazı takımları gibi objeler ile eski bir Alanya evine ait günlük oda sergilenmektedir. Ayrıca, müze bahçesinde de Roma, Bizans ve İslami dönemlere ait taş eserler vardır.
Tatil Günü : Kış sezonunda Ekim – Nisan ayları arasında valilik kararınca Pazartesileri kapalıdır.
Giriş Ücreti: 5 TL
Adres : Saray, 07400 Alanya/Antalya
Telefon : (0242) 513 12 28
6. ) ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ : Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunmaktadır. Ankara’da, Anadolu’nun arkeolojik eserlerini sergileyen ve dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan bir müzedir. Atpazarı semtinde, Ankara Kalesi’nin dış duvarının güneydoğu kıyısında, yeni işlev verilerek düzenlenmiş iki Osmanlı yapısında yer alır. Bu yapılardan biri Veli Mahmud Paşa tarafından yaptırılan Mahmut Paşa Bedesteni, diğeri Rum Mehmet Paşa tarafından yaptırılan Kurşunlu Han’dır.
Koleksiyon ;
Başlangıçta sadece Hitit dönemine ait eserlerin sergilendiği müze, daha sonra diğer uygarlıklara ait eserlerle zenginleşmiş ve Hitit Müzesi olmaktan çıkıp, Anadolu Medeniyetleri Müzesi haline gelmiştir. Bugün kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan bu müzede, Paleolitik Çağdan başlayarak günümüze kadar Anadolu arkeolojisi sergilenmektedir.
Avrupa Konseyi’ne bağlı Avrupa Müze Forumu (European Museum Forum) tarafından verilmekte olan Avrupa Yılın Müzesi Ödülü’nü 1997 tarihinde İsviçre’nin Lozan kentinde 68 müze arasından birinci seçilerek almıştır. Türkiye’de bu ödülü kazanan şu iki müzeden biridir.
Müzede yer alan ve MÖ 6200 yıllarına tarihlenen Çatalhöyük kent planını içeren harita, dünyanın bilinen en eski haritasıdır.
Tatil Günü : Her gün açıktır.
Giriş Ücreti: 20 TL
Adres : Gözcü Sok. No:2 06240 Ulus – Ankara
Telefon : (0312) 324 31 60
7. ) ANTALYA MÜZESİ : Antalya’da yer alan Türkiye’nin en büyük müzelerinden biridir.
Tarihçe ;
1919’da Antalya’nın İtalyanlar tarafından işgali sırasında işgal kuvvetleri ile birlikte gelen arkeologlar, yöreyi gezerek buldukları antik eserleri toplayıp İtalyan Konsolosluğu’na taşımaya başladılar. O zamanlar Antalya tarihine ilgi duyan ve arkeolojiyi seven lise öğretmeni Süleyman Fikri Erten, tarihi eserleri medeniyet adına topladıklarını iddia eden İtalyanların bu hareketlerine karşı çıktı. Tekeli Mehmet Paşa Camii’nin yanında terk edilmiş küçük bir mescidi düzenleyerek Antalya Müzesi’nin ilk temelini atmış oldu. Daha sonra İtalyanların Antalya’dan çekilmesi üzerine onların topladıkları eserleri de bu küçük müzeye getirdi.
1937 yılından sonra Yivli Minare Camii müze olarak kullanıldı. Burada bölgede yapılan kazılarda bulunan eski uygarlıkların kalıntıları bir bir toprak üzerine çıkarılıp sergileniyordu. Müze, günümüzde Konyaaltı ilçesinde bulunan binasına 1972’de taşındı.
Antalya Müzesi 1988 yılında “Avrupa Konseyi Özel Ödülü”ne layık görüldü.
Koleksiyon ;
Antalya Müzesi, 30.000 metrekareyi kaplayan bir alanda 14 sergi salonu ile heykel ve değişik eserlerin sergilendiği açık hava galerileri ve bahçeden oluşmaktadır. İnsanlık tarihine kesintisiz tanıklık etmiş Anadolu topraklarının en zengin geçmişe sahip köşelerinden biri olan Antalya Bölgesi’nin sınırları içerisinde yer alan üç antik kültür bölgesi Likya, Pamfilya ve Psidia’nın önemli bir bölümü Antalya Müzesi’nin sorumluluk alanını oluşturur. Müzede sergilenen eser sayısı 5.000 kadardır. 25.000 – 30.000 kadar eser ise müzede sergilenmeden korunmaktadır.
Tatil Günü : Kış sezonunda Ekim – Nisan ayları arasında valilik kararınca Pazartesileri kapalıdır.
Giriş Ücreti: 20 TL
Adres : Bahçelievler, Konyaalti Cad. No:88, 07050 Konyaaltı/Antalya
Telefon : (0242) 238 56 89
8. ) BODRUM KALESİ ( SUALTI ARKEOLOJİ MÜZESİ ) : Bodrum’un simgesi haline gelmiş ve bugün “Sualtı Arkeoloji Müzesi” olarak kullanılan kale.
Bodrum kalesi iki liman arasında kayalık bir alan üzerinde kurulmuştur. Antik çağda önce ada olan bu alan sonraları kente bağlanarak yarımada durumuna gelmiştir.
1406-1523 yılları arasında inşa edilen St. Jean Şövalyeleri’nin kalesi, kare planlı, 180 x 185 m ölçülerindedir. İç kale içinde değişik ülke adları verilmiş kuleler bulunmaktadır. En yüksek kule deniz seviyesinden 47,50 m yükseklikte olan Fransız Kulesi’dir. Diğer kuleler İtalyan Kulesi, Alman Kulesi, Yılanlı Kule ve İngiliz Kulesidir.
Kalenin doğu duvarı dışında kalan bölümleri çift beden duvarları olarak takviye edilmiştir. İç kaleye 7 kapı geçilerek ulaşılır. Kapılar üzerinde armalar bulunmaktadır. Armalar üzerinde haçlar, düz veya yatay bantlar, ejder ve aslan figürleri bulunmaktadır. İç kalede Sapelin alti dahil olmak üzere 14 sarnıç vardır. Kale korugani, çiftli duvarlar arası su hendeği, asma köprü, denetim kulesi, II. Mahmut tuğrası kalenin göze çarpan yerlerindendir.
Bodrum Kalesi, 19. yüzyıl sonunda kalenin hapishane olarak kullanıldığı dönemde bir hamam yapısı ile Osmanlı niteliği kazanmıştır.
Müze, İsveç’te, 1995’te aday olduğu Avrupa Müze Forumu Yılın Müzesi ödül töreninde Türkiye’yi temsil etmiş ve Certificate of Special Commendation ödülünü almaya hak kazanmıştı.
Koleksiyon ;
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi bünyesinde 14 adet sergi salonu bulunmakta olup dünyanın en zengin Doğu Akdeniz amforaları koleksiyonuna sahiptir. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde Yassıada, Şeytan Deresi ve Serçe Limanı batıkları da sergilenmektedir.
Müzede sergilenen dünyanın en eski batık gemi kalıntısı da görülmeye değer önemli eserlerdendir. Serçe Limanı Cam Batığı Salonu’nda sergilenen bu batık, 1025 yılında batan teknenin kendisidir. Bu tekneden 3 ton kırık ve sağlam cam çıkarılmıştır. Ayrıca dünyanın en büyük İslam Cam Koleksiyonu da yine burada sergilemektedir.
Müze koleksiyonlarında bulunan eserler Türk hamamı, Amphora sergilemesi, Doğu Roma Gemisi, Cam Salonu, Cam Batığı, Sikke ve Mücevherat Salonu, Karyalı Prenses Salonu, İngiliz Kulesi, İşkence ve Katliam Odaları ve Alman Kulesi’nde sergilenmektedir. Ayrıca, 33.5 dönüm genişliğindeki bir arazi üzerine kurulmuş olan kalede açık mekanlarda da eser sergilenmektedir.
Tatil Günü : Kışın Pazartesi kapalıdır.
Giriş Ücreti: 30 TL
Adres : Çarşı, 48400 Bodrum/Muğla
Telefon : (0252) 316 25 16
9. ) BOLU MÜZESİ : Bolu’da kurulu, 15981 eser sergilenen bir müzedir. Şehir merkezinde, Stadyum Caddesi üzerinde bulunur.
Müze çalışmalarına 1975 yılında başlanmış,1981 yılında ziyaretçilere açılmıştır.
Koleksiyon ;
Müze arkeolojik ve etnoğrafik eserlerin sergilendiği iki bölüme ayrılır. Osmanlı, Frig, Urartu, Lidya, Grek, Roma ve Bizans devirlerine ait eserler yanında, Neolitik Dönem, Eski Tunç Çağı’na kadar uzanan eserler mevcuttur. Etnoğrafik bölümde Bolu ve çevre yörelerin giyim-kuşam, takı, dokumalar, metal ev eşyaları ve silahları sergilenmektedir. Müze, Pazartesi hariç her gün 08.00-12.00/13:00-17:00 saatlerinde ziyaretçilere açıktır.
Müze Pazartesi hariç her gün 08:00 ile 17:00 saatleri arasında gezilebilmektedir. Ayrıca her ayın ilk Pazartesi günü ücretsiz olarak Halkımızın ziyaretine açıktır.
Adres : Büyükcami, Şht. Ahmet Yümnioğlu Sk., 14200 Bolu Merkez/Bolu
Telefon : (0374) 215 39 72
10. ) BURSA ARKEOLOJİ MÜZESİ : Bitinya ve Misya bölgelerinde bulunmuş M.Ö. 3000’den Bizans devri sonlarına kadar olan devirlere ait eserlerin sergilendiği Bursa müzesidir.
1904 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin bir şubesi olarak kurulan müze, İstanbul Arkeoloji Müzesi (1899) ve Konya Arkeoloji Müzesi’nden (1902) sonra Türkiye’nin en eski üçüncü müzesidir. Günümüzde Bürsa Kültürparkı içinde yer alır.Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müzede 25 bin eser bulunur, 2 bin kadarı sergilenmektedir.
Tarihçe ;
Bithynia ve Mysia bölgesinde bulunmuş, MÖ. 3000 yılından Bizans dönemi sonuna kadar devirlere ait ele geçen buluntular, 1904 yılından itibaren Bursa İdadi-i Mülkîsi’nin (Bursa Erkek Lisesi) bir bölümünde toplanmaya başlandı. Sultan II. Abdülhamit’in tahta çıkış yıldönümü olan 1 Eylül 1904’te, Bursa Maarif Müdürü Azmi Bey’in (Akalın) çabaları ve valilik onayı ile lise binasının bir bölümünde Müze-i Hümâyun’un şubesi açıldı.Müzenin ilk kataloğu Fransız arkeolog Gustav Mandel tarafından hazırlandı. 1908 yılında basılan bu Fransızca katalog, 189 sayfadan oluşmaktaydı.
Müzeyi 1929’a değin içinde bulunduğu lisenin ilgilileri tarafından yönetildi. 1929’da lisedeki yapıtlar Yeşil Medrese’ye taşındı ve 8 Nisan 1930’dan itibaren bu yeni yerinde sergilenmeye başladı.
Müze, 1972 yılında mimar Ertem Yücel’in projesi uyarınca Bursa Kültürpark içinde inşa edilen yeni binaya taşındı 15 Temmuz 1972’de ziyarete açıldı.
Müzenin M.Ö. 650 yılından M.S. 1453’e kadar ikibin yılık döneme ait sikkelerden oluşan “sikke teşhir kataloğu” 2007 yılında, Türkçe- İngilizce olarak arkeolog Recep Okçu tarafından hazırlandı.
2010-2013 arasında restorasyon nedeniyle kapalı bulunan müze, Mayıs 2013’te yeniden ziyarete açılmıştır.
Koleksiyon ;
Müzede sergilenen eserler arasında; 15 milyon yıl öncesine dayanan fosiller; Aktopraklık Höyüğü’nden Kalkolitik Döneme ait kadın cesedi ve diğer buluntular; Yortan kültürüne ait pişmiş toprak mezar buluntuları; Antandros (Edremit) Nekropolü’nden figürin, kap kacak ve süs eşyaları; Bursa ovasında bulunmuş Greko-Pers mezar steli (ikisi İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde olan dünyadaki üç örnekten birisidir); Roma dönemine ait taş eserler; Zeus ve Herakles tasvirleri, Kibele heykelleri, Athena ve Apollon’un bronz büstleri; değişik formdaki keramik kaplar, Bizans dönemine ait gümüş, bronz ve pişmiş toprak eserler ile Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait altın, gümüş ve bronz sikkeler bulunmaktadır.
Müze bahçesinde ise zengin bir stel koleksiyonu sergilenmektedir.
nefissanatlahapishanesi SÖZLÜĞÜ :
1.) TROYA ( TRUVA ) : Hititçe: Vilusa ya da Truvisa, Yunanca: Τροία [Troia] veya Ίλιον [İlion], Latince: Troia veyaIlium. Kaz Dağı (Antik İda Dağı) eteklerinde, Çanakkale il sınırları içinde yer alan tarihî kent. Homeros tarafından yazıldığı sanılan iki manzum destandan biri olan İlyada’da bahsi geçen Truva Savaşı’nın gerçekleştiği antik kenttir. 1870’lerde Alman amatör arkeolog Heinrich Schliemann tarafından Tevfikiye köyü civarında keşfedilen antik kentte çıkan eserlerin çoğu günümüzde Türkiye, Almanya ve Rusya’dadır. Antik kent, 1998 yılından beri Dünya Miras Listesi’nde, 1996 yılından beri de Milli Park statüsündedir.
2. ) TRUVA ATI : Odysseus’un Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı tahtadan at maketidir.
3. ) ODİSSEAS ( ULYSSES ya da ULYXES olarak da bilinir. ) : Yunan mitolojisinde İthaka kralıdır. Laertes ile Antikleia’nın oğludur.
Odisseas, Truva’nın düşmesinden on yıl sonra Odisseas’un İthaka’ye evine dönünceye kadar maceralarını anlatır. İlyada 10 yıl süren Truva Savaşı, Odysseia, 10 yıl boyunca Odisseas’un başından geçenlerden ibarettir. İliada, bir olayı, Odisseas ise bir kişinin destanını anlatır. Truva Destanında olaylar birbirini izleyecek şekilde anlatılır. Hâlbuki, Odisseas’da olaylar anılar, geriye dönüşler, atlamalarla canlandırılır. Batı dillerindeki Ulysses veya Ulis’in türediği Latince Ulyxes, yiğidin bir Yunan lehçesinden alınmış adıdır.
4. ) İTHAKA : Yunanca, Ιθάκη anlamına gelen , İyon Denizi’nde bulunan Yunanistan’a ait bir adadır. 96 km² alana sahip adanın nüfusu tahmin olarak 5.000’dir. Kefalonya Adası’nın kuzeydoğusunda bulunan İthaka, Kefalonya yönetimine bağlı ancak ait bağımsız bir belediyedir. Ayrıca İthaka Belediyesi’ne çevresindeki bazı küçük adalar da bağlıdır.
5. ) EDWARD DODWELL : İrlandalı ressam, gezgin , yazar ve arkeolog.
6. ) HOMEROS : Grekçe: Ὅμηρος, Hómēros anlamına gelen, Antik Çağ’da yaşamış İyonyalı ozan. Batı edebiyatının ilk büyük eserleri kabul edilen İlyada ve Odysseia destanlarının yazarı veya derleyicisi olduğu kabul edilmektedir. Smyrna (İzmir) bölgesinde yaşamış olduğu sanılmaktadır.
Yaşamı hakkında çok az bilgiye ulaşılabilen Homeros’un adı Antik Yunancada “köle” anlamına geliyordu.Kendi zamanından 4 asır önce varolmuş Miken uygarlığına dair olayları olağanüstü detaylı anlatması, Klasik Çağ yazarlarınca Truva Savaşı sırasında yaşadığı rivayetine sebep olmuştur.İngiliz bilim adamı George Thomson Tarih öncesi Ege adlı eserinde yaptığı incelemeler sonucunda Homeros’un doğduğu yer olarak en yüksek olasılığın Sakız Adası olduğunu belirtir.
7. ) İLYADA :Yunanca: Ἰλιάς, Iliás anlamına gelen, Homeros’un Troya Savaşı’nı anlatan destanıdır. Yunanca’da Odise ile birlikte en eski edebiyat olduğu düşünülen epik bir şiirdir. Eldeki veriler ışığında Homeros tarafından MÖ 7. ya da 8. yüzyılda yazıldığı düşünülmektedir.
Homeros, “İlyada”sında Troya Savaşı’nın tamamını anlatmamaktadır. 24 bölüm ve 16.000’den fazla dizeye sahip olan İlyada, Troya Savaşı’nın dokuzuncu yılında 51 günlük bir dönemi anlatmaktadır. Destan Akhilleus’un öfkesi ile açılır ve Hektor’un cenazesi ile sona erer. Destan söz konusu 51 günlük kısmı kapsamakla beraber, bu dönemin öncesi ve sonrasıyla, savaşın çeşitli merhaleleriyle ilgili birçok olaya atıfta bulunmaktadır.Sözlü gelenekten yazıya nasıl geçtiğini bilemediğimiz gibi, metinde geç dönemde yapılan değişikliklerin kesin amacını kestirmek de güçtür. Ama Homeros bir savaşın “toprağı bereketli Troya“da geçtiğini söylemektedir.
8. ) ODYSSEİA : Yunanca: Ὀδύσσεια, Odusseia, Odesa anlamına gelen, Homeros’un ünlü destanlarından biridir. Diğeri de İlyada’dır. Modern Batı kültürünü oluşturan temellerden biridir ve İlyada destanından sonra günümüze ulaşan ikinci en eski Batı edebiyatı örneğidir. Bilim adamları M.Ö. 8. yüzyılın sonlarında, Anadolu’nun bir kıyı kenti olan İyonya’da oluşturulduğunu tahmin etmektedir.Destan daha çok Yunan kahramanı Odysseus’u ve onun Truva’nın düşmesinden sonra evine yaptığı dönüş yolculuğunu konu edinmiştir.
9. ) MİKEN UYGARLIĞI : Hint – Avrupa göçebe topluluklarından Akaların, MÖ 1800’lü yıllarda Yunanistan’ı istila ederek, yerli neolitik çiftçiler üzerinde feodal-askeri bir egemenlik kurmasıyla başlayan bir kültürdür.
10. ) KALYPSO ( CALYPSO ) : Yunanca: Καλυψώ anlamına gelen , Homeros’un Odysseia destanında adı geçen gizemli tanrıça. Adı Yunanca ” gizlemek ” anlamına gelen ” kalyptein” den türetilmiştir.
Homeros ona Olympos tanrıçalarının en büyüklerine verdiği dia theaon (yüce tanrıça) unvanını vermiştir ve Odysseia destanının unutulmaz kadın karakterlerinden biridir. Bir nympha veya bir Pleiad olduğu da söylenen Kalypso’nun güneş tanrısı Helios’la Perseis’in kızları olduğundan da bahsedilmektedir.
11. ) HERMES : Yunancada “Hermes Trimegustus” (üç kere kutsanmış hermes) anlamına gelmektedir.Zeus ve Maia’nın oğludur. Zeus’un habercisidir. Tanrıların en kurnazı sayılır, tanrıların en hızlısıdır. Bir de Caduceusadında büyülü bir altın değnek taşır. Gigantlar arasındaki karşıtı Hippolytos’dur.
12.) ZEUS : Eski Yunanca: Ζεύς, Zeús; Modern Yunanca: Δίας, Días anlamına gelen, “Tanrıların ve İnsanların Babası” Yunan mitolojisinde en güçlü ve önemli tanrıdır. Roma’da Jüpiter olarak da bilinir. Göklerin, şimşeklerin ve gök gürültülerinin tanrısıdır. Çoğu zaman elinde bir şimşek ile resmedilmiştir. Bereket ile özdeşleşmiştir, yağmur ondan beklenir. Titan Kronos’un ve eşi Rhea’nın en küçük çocuğu ve oğludur. Tanrıça Hera’nın kocasıdır. Simgesi şimşeğin yanında boğa, kartal ve meşe ağacıdır. Aynı zamanda tanrıların kralı olduğu için taht ve asa ile de sık sık betimlenir. Ayrıca Aegis’in de taşıyıcısıdır. Zeus’un en eski kült ve bilicilik merkezi Yunanistan’daki Dodona antik şehirdir. Habercisi oğlu Hermestir . Gigantlar arasındaki karşıtı Kral Porphyrion’dur.
13. ) HERA : Yunan mitolojisinde Zeus’un eşi ve ablası olan tanrıçadır. Roma’da Juno olarak bilinir. Babası Titanlardan Kronos, annesi Rhea’dır. Olympos tanrıları arasında kraliçe vasfına sahiptir ve Evlilik Kraliçesi olarak anılır. Eski inanca göre doğum sırasında kadınların ve evliliklerin koruyucusudur. Mitolojide en güçlü, en cesur ve Aphrodite’den sonra en güzel tanrıça olarak nitelendirilir. İnek gözlü, ak kollu Hera da denilir. Hatta Hera, Aphrodite’den sonra en güzel ikinci tanrıça olduğunu bildiği halde kendisine aşık olan erkekleri hep reddetmiş, kendisini hep Zeus’a sunmuştur. Simgeleri nar, zambak, inek, akrep ve en önemlisi tavus kuşudur. Çok kıskanç ve kinci bir tanrıçadır, işlerini bir düzen içinde yürütür. Zeus’la ilişkisi olduğunu bildiği Maia’yı çileden çıkarmış, Lamia’yı canavara çevirmiş, Semele’yi tuzağa düşürmüş,Alkmene’nin doğum yapmasını geciktirmiş, Leto’yu takip edip süründürmüş, Callisto’yu ayıya çevirmiş, İo’ya at sineği musallat etmiştir. Troyalılar kendisini en güzel tanrıça seçmedikleri için kini büyüktür. Zeus Hera’yı aldattığı için Hera tarafından defalarca cezalandırılır. Zeus’tan daha iktidar sahibidir ve Zeus’un önemli kararlarında çok büyük etkisi vardır. Ayrıca Zeus’tan daha zengindir. Zeus baştanrı, Hera da baştanrıça olarak bilinir.
14. ) KRONOS : Yunan mitolojisinde bir Titan.Kronos adını zaman anlamına gelen khronos sözcüğünden almaktadır. Gaia’nın doğurduğu son titan olmakla birlikte, zamanı yarattığı ve zamanlarda seyahat ettiği söylenir. Kronoloji sözcüğü Kronos isminden türemiştir. Roma mitolojisinde Saturn olarak da bilinir.
15. ) AKHİLLEUS : Grekçe: Ἀχιλλεύς Akhileus, Fransızca: Achille Aşil anlamına gelen, annesi ölümlü babası tanrı olan yarı tanrı bir baba olan Peleus ile su tanrıçası olan Thetis’in oğlu olan çeyrek tanrıdır. Dünyanın en büyük savaşçısı kabul edilir. Yunan mitolojisinin en önemli kahramanlarından biridir. Truva Savaşı’nın Grek kahramanlarının başında gelmekte ve Homeros’un İlyada mitolojik eserinde Greklerin en büyük savaşçısı olarak baş karakterdir. Homeros’un MÖ 720’lerde yazmış olduğu on altı bin dizelik İlyada eserinde Achilles yer alır.
16. ) JOHANN HEİNRİCH WİLHELM TİSCHBEİN : Aynı zamanda Goethe-Tischbein adıyla bilinen , Alman ressam. ( Doğum : 15 Şubat 1751, Haina, Almanya – Ölüm : 26 Şubat 1829, Eutin, Almanya )
17. ) LANDES MUSEUM OLDENBURG ( SANAT ve KÜLTÜREL TARİHİ AŞAĞI SAKSONYA EYALET MÜZESİ ) : Oldenburg Grandükleri tarafından inşa edilmiş ve daha sonra Kunstverein tarafından kullanıldı. 2003 yılından bu yana eski Prinzenpalais halka açık bir müzedir.
18. ) HERAKLES : Yunan mitolojisinde Herakles, Roma Mitolojisi’nde Herkül, Zeus ile Miken kralının kızı Alkmene’nin oğludur.Herakles her açıdan üstün bir eğitim görmüştür. En iyi yaptığı işler ok atmak, at sürmek ve güreşmektir. 18 yaşına geldiği zaman Kitharion ormanlarında yaşayan ünlü canavarı öldürmüştür.
19. ) HİDRA : Yunan mitolojisinde anlatılan çok başlı bir yaratık.
20. ) GUSTAVE MOREAU : Çoğunlukla İncil’le ilgili ya da mitolojik figürlere odaklanmış Fransız sembolist ressam. Bir ressam olarak görsel şekillerden çok, edebi fikirlere yöneldi. Bu yönüyle pek çok sembolist yazar ve ressamın ilgisini çekti. Bu sanatçılar Moreau’yu akımlarının öncüsü olarak kabul etti. ( DOĞUM : 6 Nisan 1826 Paris , FRANSA – ÖLÜM : 18 Nisan 1898 Paris , FRANSA )
21. ) YUNAN MİTOLOJİSİ : Eski Yunan’da dünyanın yaratılışı, tanrı, tanrıça ve kahramanların hayatı hakkındaki söylence ve öğretileri içermekle kalmayıp aynı zamanda Eski Yunan dininin gövdesini oluşturmaktadır. Günümüzde, bu mitoloji hakkındaki bilgilerimizi bu sözlü edebiyatın yazılı hallerinden alıyoruz. Tarihçiler, mitoloji hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için de bazen zamanın sanatındaki ip uçlarını bile toplar.
Genel olarak Yunan mitolojisi Yakın Doğu ve birçok Avrupa mitolojisini etkilemiştir. Yunan Tanrılarının her biri Romalılar tarafından kabul görmüş ve farklı isimler kullanılmıştır. Roma mitolojisi neredeyse tamamen Yunan mitolojisini baz almıştır. Yunan mitolojisindeki efsanelerde çoğu eski Yunan tanrıları insan şeklindedir. Yunan tanrılarının yaratılış hikâyeleri seçilmiş 12 tanrı (ki bu 12 tanrı, 4 kadın ve 8 erkekten oluşur) Olimpos Dağı’nda otururlar, her şey Olymposlu Tanrılarla Titanların savaşlarıyla başlar ve Olymposluların zaferiyle son bulur. Savaştan sonra Titanlar cezalandırılır. Gaia, Khaos (Khaos zaten Titanlar tarafından yok edilmişti.), Phoebe ve Kronos (bkz.: Titan) gibi Titanlar Tartarus’a gönderilir (Tartoros bir titan fakat Tartarus sonsuzluğa kadar giden bir yeraltı yeridir.). Tartarus’ta sonsuza kadar süren bir cezaya Olimpos Tanrıları tarafından bırakılır. Yerküreyi taşımak ile cezalandırılan Atlas gibi, bununla birlikte Titanlardan Olimposluların yanına geçen Titan tanrılarıda vardır Prometheus gibi,Yunan Tanrıları dünyayı Olympos Dağının tepesindeki bulutların üzerinden idare ederler. Toplamda 12 Tanrı bulunur. Bu 12 sayısı hiç bozulmaz, bir tanrı eklenirse bir başkası bu listeden çıkar. Örneğin Dionysos pantheona dahil olduğunda Hestia Olimpos’tan ayrılmıştır. Şimşeklerin efendisi Zeus nice savaşlar vererek yönetimi babası Kronos ve onun yardakçıları titanların elinden almış, 3 erkek kardeşiyle dünyayı bölüşmüştür. Çekilen kuraya göre gökyüzü Zeus’a, denizler Poseidon’a, yeraltı da Hades’e düşer. Herkes görev dağılımından sonra Olimpos’a çıkar ve dünyayı yönetmeye başlarlar.
12 TANRI,TANRIÇA ve GÖREVLERİ
1-Zeus (Gökyüzü ve Hava Olayları)
2-Poseidon (Denizler, Depremler ve Okyanuslar)
3-Hades (Yeraltı)
4-Hephaistos (Demircilik ve Ateş)
5-Ares (Savaş)
6- Hermes (Hırsızlık, şifa, yolculuk, iletişim)
7-Dionisos (Şarap, Üzüm, Eğlence, Partiler)
8-Artemis (Okçuluk, Ay,Avcılık, Bakirelik)
9-Afrodit (Aşk ve Güzellik)
10-Athena (Bilgelik ve Savaş Stratejisi)
11-Hera (Evlilik ,Bereket ve Aile)
12-Apollon (Işık, Sanat, Şiir, Okçuluk, Tıp)
22. ) GEORGE THOMSON : Antik yunan ve marksist antropoloji üzerine külliyatları ile tanınmış ingiliz yazar.
KAYNAKÇA
3. ) www.muze.gov.tr
4. ) www.kulturvarliklari.gov.tr
6. ) www.afyonkulturturizm.gov.tr
7. ) alanya.bel.tr
8. ) www.anadolumedeniyetlerimuzesi.gov.tr/
10. ) www.bkg.com.tr
11. ) www.milliparklar.gov.tr
12. ) www.greekmythology.com
13. ) www.britannica.com
14. ) www.odysseus-unbound.org
15. ) www.theoi.com
16. ) www.landesmuseum-ol.de
17. ) www.pantheon.org
18. ) musee-moreau.fr
19. ) www.artrenewal.org
20. ) www.wikiart.org
21. )
DETAYLI KAYNAKÇA
1.) Erhat, Azra (1993), Mitoloji Sözlüğü Büyük Fikir Kitapları Dizisi:18, İstanbul:Remzi Kitabevi, (5. Baskı, Eylül 1993)
2. ) Hooke, S.H. (Çeviri: Alaeddin Senel), (1993) Ortadoğu Mitolojisi, İstanbul:İmge Yayınları.
3. )Kozanoglu, M. Tahsin (çev.) (1992) Yunan Mitolojisi. İstanbul:Mitologya Yayınları: 1, Aralık 1992.